Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları Platformu olarak, İsrail’in ABD’nin desteği ile Batı Şeria’da Siyonist yerleşimlerden başlayarak bölgenin yüzde 30’una ulaşan bir alanı ilhak etme planını İstanbul Levent’te bulunan sözde İsrail konsolosluğu önünde protesto ettik. Tüm dünyada 1 Temmuz için ilan edilen öfke günü kapsamında düzenlediğimiz eylemde Türkçe, Arapça ve İngilizce “Emperyalist saldırganlığa ve Siyonist ilhaka değil İntifada’ya ortak ol!” yazan uzun bir pankartla birlikte Levent metro çıkışından konsolosluk binasına kadar sloganlarla yürüdük. Eylem boyunca emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapan, Lübnanlı komünist Corç Abdullah’a özgürlük isteyen dövizlerimizi, Deniz Gezmiş’in Filistin’de İsrail’e karşı savaştığı dönemdeki kimlik kartının bulunduğu ve üzerinde “Denizlerin yolunda Filistin’in yanındayız” yazan bir dövizi de taşıdık.
Yol boyunca halkın desteği ve ilgisi ile karşılaştık ve İsrail Siyonizmini, ABD emperyalizmini ve AKP iktidarının işbirlikçi politikalarını teşhir eden konuşmalar yaparak halkı mücadeleye çağırdık.
İlhak kararı ile Filistin halkına ve tüm mazlum halklara karşı işlediği suçun bilincinde olan İsrail’in eylemlere karşı İstanbul polisinden geniş önlemler almasını istediğini gözlemledik. Özellikle konsolosluğun önü şeritlerle kapatılırken çok sayıda çevik kuvvet polisi ve tomalar Siyonist şebekenin İstanbul’daki sözde konsolosluk binasının önünde konumlanmışlardı.
Burada yaptığımız konuşmalarda AKP iktidarının sadece sözle İsrail’i telin edip eylemde Mavi Marmara davasını düşürerek, İsrail’le ticaret rekorları kırarak, Doğu Akdeniz’de Filistin halkının hakkı olan doğal kaynakları üzerinden Siyonistlerle pazarlık yaparak tam bir ikiyüzlülük içerisinde olduğunu teşhir ettik. Siyonist elçinin kovulmasını, tüm ticarî, askerî, siyasî ilişkilerin kesilmesini istedik. Ayrıca sanatçılara, akademisyenlere, sporculara ve sanat, bilim-eğitim ve spor kuruluşlarına İsrail’e karşı boykot hareketini destekleme ve İsrail’le tüm ilişkileri kesme çağrısı yaptık. Özellikle sanat alanında İsrail’in suçlarını aklamada önemli bir rol oynayan ARTISRAEL’in kirli sponsorluklarının reddedilmesi çağrımızı yineledik. Geçtiğimiz hafta İzmir’de Fransız konsolosluğu önünde eylem yaparak Corç Abdullah ve Ahmet Saadat’a özgürlük taleplerini yükselttiğimiz gibi, bu hafta da İstanbul’dan İzmir’in Göztepe kulübünü, Siyonist sponsoru Puma şirketi ile sözleşmelerini feshetmeye çağırdık.
“Nehirden denize özgür Filistin”, “ilhaka değil direnişe ortak ol”, “ilhaka cevap intifada olacak” sloganlarını attığımız eylemde platformumuzun sözcülerinden Naz Şakar’ın yaptığı konuşmanın tam metnini sizlerle paylaşıyoruz:
Değerli basın emekçileri, Filistin halkının sevgili dostları,
Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları olarak, çalışmalarımıza başladığımız gündenitibaren yılmadan, usanmadan, Siyonist İsrail’in yıkılması gerektiğini savunduk. İsrail’in yanında,onun “işgal etmekten şimdilik imtina ettiği topraklarda” bir Filistin devletinin varlığını öngören,adına “iki devletli çözüm” denilen planların kesinlikle reddedilmesi gerektiğini söyledik.
Haklılığımız, bugün bir kez daha kanıtlanıyor. Önce Trump’ın “yüzyılın planı” adlı saldırı belgesi,ABD emperyalizminin Siyonistlerin en ileri ilhak taleplerinin dahi arkasında durduğunu gösterdi. Bundan güç alan Siyonistler, Filistin’in 1948 ve 1967’de elde edemedikleri kalan parçalarını dayutmak üzere bugün harekete geçiyor, Ürdün Nehri Vadisi ve Batı Şeria’nın bazı kesimlerini ilhakettiklerini ilana hazırlanıyorlar. İlk başta Batı Şeria’nın %3’lük bölümünü oluşturan Siyonistyerleşimler için ilhak açıklayacaklar, ardından %27’lik bölümü daha ABD emperyalizmi ile birlikteçizecekleri haritalara uygun biçimde ilhak edecekler.
Tekrar söylüyoruz: İsrail, her fırsat bulduğunda topraklarını, çevresindeki halkların yaşadığı yerleri“fethederek” genişleten ve bunu gelecekte de yapacak olan bir oluşumdur. Manifestomuzdaİsrail’in bir kanser hücresi olduğunu söylemiştik. bir kez daha tekrarlıyoruz, bir kanser hücresi ilebir arada yaşamak mümkün değildir. İsrail, yıkılmalıdır!
Bunu yapabilecek olan güç, Filistin halkının kahramanlığı, Filistinli direniş örgütlerinin kararlılığıve Filistin halkının dostlarının sabırlı ve inatçı destekleri olacak.
Bugün kimse “şiddet sarmalından”, diplomasiden, müzakerelerden veya “İsrail siyasetinde işbirliğiyapılabilecek demokratik bir kanadın da olduğundan” bahsetmesin. Filistinlilerin bu ırkçı vesaldırgan sözde devletle anlaşacak, müzakere edecek, uzlaşacak bir şeyi kalmadı. Aksine, 1991’deMadrid Konferansı ile başlayan, Filistin halkının tüm kurumlarını yok eden Oslo müzakereleri iledevam eden bu türden girişimler, hep Siyonistlerin elini güçlendirdi, Filistin halkının mücadelesinindemokratik bir mekanizması olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü işlevsiz kılarak, Siyonizmin maşasıkonumunda bir “Filistin Özerk Yönetimi”ni bu halkın başına bela etti. Filistin’in Damat Ferid’iolan Ebu Mazen’den ve onun kirli bürokrasisinden Filistin halkına bir yarar gelmeyeceği bugünapaçık ortadadır!
Şimdi, Siyonist İsrail’i daha önceki işgal girişimlerinden geri çeviren şeyin ne olduğunabakılmalıdır. Bu işgalci güç Gazze’den nasıl çıkarıldıysa, Lübnan’dan nasıl kovulduysa, 48topraklarında nasıl korku dolu yıllar yaşamışsa, bugün de hak ettiği aynısıdır.
Değerli basın emekçileri, Filistin halkının sevgili dostları,
Hep vurguladığımız gibi, Filistin meselesi Türkiye’nin emekçi halkının da meselesidir. Filistinhalkına zulmeden emperyalizm ve Siyonizm, Türkiye işçi ve emekçilerinin de kanını emmektedir. Bugün Batı Şeria’daki Siyonist ilhak, bizim siperlerimize yapılmakta olan bir taaruzdur. Bununiçin, dün olduğu gibi bugün de bu topraklarda Siyonizme karşı gerçek ve etkili bir karşı duruşgerçekleştirmek vazifesi ile karşı karşıyayız. Halkımızı bu doğrultuda mücadeleye çağırıyoruz.
Siyonist elçi ve memurları bugünlerde İsrail karşıtı görünen, ancak İsrail ile askerî, diplomatik,istihbarî ve ticarî ilişkileri sürdürüp, Mavi Marmara davasını bir avuç doğalgaz için satan iktidarınşemsiyesi altında propaganda faaliyetlerini mutlu mesut sürdürüyorlar. Bu gayrimeşru devletFilistin halkının topraklarındaki ilhakını genişletirken, Türkiye’de sanat kurumları bu oluşumunpropaganda aygıtından para almaktan çekinmiyorlar. Türkiyeli şirketler, Filistin topraklarındakiSiyonist işgalin gelişimi için buraya yatırım yapmaya devam ediyorlar. AKP iktidarı, İsrail ilekargo uçuşlarının yeniden başlamasına onay veriyor. Yarın masaya yeniden oturup, boru hattıpazarlığına başlayacaklarına adımız gibi eminiz!
Gerçekten Filistin’in dostu olanların bugün, yeni ilhaklar karşısında yapması gereken, bugayrimeşru oluşum ile tüm ilişkilere son vermektir.
Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları olarak biz, Siyonist oluşumun yeni ilhakplanlarına bu topraklarda gereken yanıtı vereceğiz. Bir yandan Filistin halkının topraklarını çalıp,bir yandan da Türkiye’de kendilerini “ileri bir medeniyetin temsilcileri” gibi pazarlamaya çalışanSiyonistler, rüyalarında şık konser salonlarını, festivalleri, kokteylleri değil, Komer’in yananarabasını, Dolmabahçe’den Boğaz’ın sularına dökülen emperyalist askerleri görmeliler.
Bizler, İsrail’in varlığına olduğu gibi, elbette yeni ilhaklarla 1948’den bu yana sürdürdüğü işgaligenişletmesine de karşıyız. Emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadelemiz, Filistin halkınınmücadelesine olan desteğimiz, nehirden denize özgür, laik ve sosyalist bir Filistin kurulana deksürecek!
Yaşasın Filistin halkının onurlu mücadelesi!
Yıkılsın Siyonist İsrail devleti!
Kahrolsun emperyalizm!
Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları
1 Temmuz 2020