Filistin Özerk Yönetimi polisinin muhalif siyasetçi Nizâr Benât’ı gözaltında katletmesinin ardından Batı Şeria genelinde başlayan gösteriler, bu işbirlikçi oluşumun zaten uzun zamandır ayyuka çıkmış işbirlikçiliğinin ve Filistin halkının mücadelesi önünde bir engel halini almasının iyice gözler önüne serilmesi sonucunu doğurdu.
Siyonizm karşıtı bir aktivist olan Benât’ın katlinin ardından sokaklara dökülen göstericiler, özerk yönetime olan öfkelerini “Halk rejimi devirmek istiyor!” sloganları ile ifade etti. Polisin karşılığı ise, 26 Haziran’da Ramallah’ta yapılan gösteri başta olmak üzere tüm gösterilere acımasızca saldırmak ve göstericilerin üzerine gaz bombaları yağdırmak, gazetecileri bile sopa ve taşlarla darp etmek oldu. Olayları takip eden El Hak adlı Filistinli insan hakları örgütünün mensupları, kendilerini istihbarat mensubu olarak tanıtan kişilerce darp edildiler ve telefonlarına bu kişilerce el konuldu.
Üstelik, herkesin kanını donduran bir gelişme, eylemler sırasında Filistin Özerk Yönetimi polisinin Siyonist İsrail’in Filistinli göstericilere karşı uyguladığı bir taktiği aynen uyguladığının görülmesi oldu. Eylem görüntülerinde sivil giyimli polisler göstericilerin arasına karışıyor ve bir aşamada yanlarındaki göstericileri yakalayarak gözaltına alıyor, bir yandan dövüp bir yandan sürükleyerek götürüyorlardı. Hemen ardından Filistinli haber siteleri, Filistin Özerk Yönetimi’nin göstericilere karşı kullanmak üzere İsrail’den biber gazı gibi bazı mühimmattan talep ettiğini de yazdı.
Dahası, Electronic Intifada sitesinin aktardığı bilgilere göre Benât’ın gözaltına alındığı ev de zaten El Halil’in İsrail ordusu kontrolünde olan bölümünde yer almakta ve bu, Benât’ın yakalanmasında Filistin Özerk Yönetimi’nin İsrail ile koordineli hareket ettiğinin de bir kanıtı. 1990’ların ortalarında kurulduğundan bu yana, bu “özerk yönetimin” işgalci İsrail ile “güvenlik koordinasyonu” adı altında birlikte çalıştığı biliniyor. Bu sayede İsrail kendi askerlerini riske atmaktan kurtuluyor. Emperyalistler de bu pis işleri yapması karşılığında bu oluşumu finanse ediyorlar.
Siyonist etnik temizliğin, apartheid uygulamalarının, Gazze’ye yönelik abluka ve sistematik saldırıların bu kadar dayanılmaz bir hal aldığı bir dönemde, Filistin Özerk Yönetimi Filistin halkı için her zamankinden daha büyük bir engel halini almış bulunuyor.